Textbeispiele

• Sadece bazen baskın konuştuğumda, insanlar anında çözülüyor.
  اني بعض الاحيان اتكلم بخشونة
• Toplam baskımız 600,000'in altında. "Sparkle" ise bir milyona yaklaşıyor.
  نحن تحت 600,000 من التوزيع الإجمالي والتألق أطبقت على مليون
• Ama ben, atomik bir patlamanın ardından hayatta kalıp... ...radyasyonlu topraklarda yaşayabilen baskın insanlar... ...olabilelim diye, şimdiden türümüzü geliştirdim.
  بينما أنا إستطعت تحسين الفصيلة من الآن كي نتمكّن من النجاة من الإنفجار الذرّي وأن نعيش حتى مع تواجد الأشعّة ونستعيد السيطرة من جديد
• İnsan, baskına uğrayınca böyle oluyor işte.
  نعم ، هذا ما يحدث عندما تُهاجَم
• Çoğu insan baskın ayağının yönelttiği yöne gider.
  أغلب الناس تنحرف عن السيطرة
• Merhaba, ben 'Sabah Baskını'ndan Yeon Jung-in.
  !مرحباً !"معكم (يون جونغ-ان) من "كمين الصباح
• Merhaba, ben 'Sabah Baskını'ndan Yeon Jung-in.
  !"معكم (يون جونغ-ان) من "كمين الصباح
• Adamlar, Emmet çatıdan inince bir baskın olduğunu düşünmüşler ve kaçmışlar.
  و الذين اعتقدوا أنه كانت غارة عليهم لما أتى من السقف , فهربوا
• İnternette epey fazla çıplak fotoğrafa bakıyorum ve... ...İnsan Kaynakları baskın yapar, bir sürü gürültü patırtı çıkar.
  ينطلق إنذار ذلك مرعب للغاية
• Ben mi? "Pearl Harbor saldırısı birçok insan için baskından çok uzaktı. onların arasında, ünlü ve hırslı Samuel S.
  " هل أفعل ؟ , الهجوم على " بيرل هابور لم يكن مفاجأة لكثير من الناس